
Orman Yolu
1.nci Gölümüz SERİNGÖL
Milli Park'ın Girişi

3.ncü Gölümüz DERİNGÖL

Hanımlar Piknik Alanında.
2.nci Gölümüz BÜYÜK GÖL'ün Piknik Alanı tarafı
Asırlık Ağaç Köklerini yola uzatmış.
5.nc.i Gölümüz NAZLIGÖL
Meşe ormanı
Ağaçlar Rengarenk
Yollar Rengarenk
Sonbaharın tüm güzelliği halı gibi yerleri kaplamıştı.


7.nci Gölümümüz SAZLIGÖL
25. Kasım.2007 Ptesi sabahı Ankara'dan Briç dostları Sevim Alp ve Ümit Sakarya Hanımefendiyle birlikte 2 gündür briç turnuvası nedeniyle bulunduğumuz Devrek'ten yedigöller'e fotoğraf çekmek için yola koyulduk. Meteorolijiye göre 1 gün sonra kar geliyordu. Sevgili eşim Mine hanım başta olmak üzere hepimiz tedirgindik. Sonu nerede biteceğini biteceğini bilmediğimiz bir maceraya doğru ilerliyorduk.
25. Kasım.2007 Ptesi sabahı Ankara'dan Briç dostları Sevim Alp ve Ümit Sakarya Hanımefendiyle birlikte 2 gündür briç turnuvası nedeniyle bulunduğumuz Devrek'ten yedigöller'e fotoğraf çekmek için yola koyulduk. Meteorolijiye göre 1 gün sonra kar geliyordu. Sevgili eşim Mine hanım başta olmak üzere hepimiz tedirgindik. Sonu nerede biteceğini biteceğini bilmediğimiz bir maceraya doğru ilerliyorduk.
Asfalt bittiktensonra orman yolu başladı 20-25Km.lik bu yolu dura kalka 1 saatte geçtik. Manzara karşısında büyülenmiştik. Durmalarımız fotoğraf çekmek için oluyordu. Devrek'ten çıkışımızdan 2-2-2,5 saat sonra Yedigöllere ulaşmıştık. Milli parkın girişinde bekçi dahil kimse yoktu. Bütün yerler yukarıdaki resimde de görüldüğü şekilde yapraklarla örtülmüştü. YEDİGÖL'ler adı gibi Yedi Krater Gölünün birbirine bağlanmasıyla oluşmuş bir doğa harikası
Mengen-Devrek yönünden girişte sağda Ziyaretçi Merkezi tanıtım ünitesinin karşısında 1.nci göl SERİNGÖL karşıladı bizi. Hemen ona bağlı olan 2.nci gölün adı BÜYÜKGÖL'dü. Büyükgöl'ün kenarında Misafirhane karşısında yönetim binası vardı ve buradan itibaren büyük bir Piknik Alanı başlıyordu. Piknik Alanı Büyük göl'ün kenarından başlayıp karşısında bulunan 3.ncü göl DERİNGÖL'e kadar devam ediyordu. Piknik alanında oturmak için sıralar, ızgara yapmak için ocaklar ve tahtadan masalar vardı. Az ilerde bulunan park tuvaletine girdiğimde tertemiz bir tuvaletle karşılaştım. Sonradan öğrendiğime göre 1 gün önce burayı 800 fotoğrafçı ziyaret etmiş. Bizim geldiğimiz gün pazartesi günü idi ve burada fotoğraf çekilebilecek son günler 20-25 kasım tarihleriydi. Bu günden sonra yaprakların renkleri ışıltısını kaybedip kararmaya başlıyordu. Kendimi sahneye en son çıkan sanatkar gibi hissettim. Sanki yerde bulunan yapraklar ayaklarımın altına serpiştirilen gül yapraklarıydı. Devrekli dostlar Yedigöller için Dünyanın Yedi Harikasından biri demişlerdi.Gerçekten de öyle imiş. Sanki Cennetten bir köşe gibi.
Hanımlar gölün kenarındaki bir masaya oturup Devrek'ten aldığımız nevaleleri hazırlarken ben Şelale ve Gülen Kayalar tabelalarını görüp Deringölün yanındaki patikadan yürümeye başladım. Birkaçyüz metre ilerledikten sonra Hanımların yemek hazır ikazıyla geri döndüm. Yanımızda getirdiğimiz peynir zeytin poğaça domates salatalık ve haşlanmış yumurtalarla karnımızı doyurduk. Ama Devrekli dostların gelmeden önce sucuk alıp ızgara yapmamız konusundaki önerilerini dinlemediğimiz için pişman olduk. Sizlere önerim birgün yedigöllere gitmeye karar verirseniz yanınıza mutlaka ızgaralık birşeyler almanız olacaktır
Mengen-Devrek yönünden girişte sağda Ziyaretçi Merkezi tanıtım ünitesinin karşısında 1.nci göl SERİNGÖL karşıladı bizi. Hemen ona bağlı olan 2.nci gölün adı BÜYÜKGÖL'dü. Büyükgöl'ün kenarında Misafirhane karşısında yönetim binası vardı ve buradan itibaren büyük bir Piknik Alanı başlıyordu. Piknik Alanı Büyük göl'ün kenarından başlayıp karşısında bulunan 3.ncü göl DERİNGÖL'e kadar devam ediyordu. Piknik alanında oturmak için sıralar, ızgara yapmak için ocaklar ve tahtadan masalar vardı. Az ilerde bulunan park tuvaletine girdiğimde tertemiz bir tuvaletle karşılaştım. Sonradan öğrendiğime göre 1 gün önce burayı 800 fotoğrafçı ziyaret etmiş. Bizim geldiğimiz gün pazartesi günü idi ve burada fotoğraf çekilebilecek son günler 20-25 kasım tarihleriydi. Bu günden sonra yaprakların renkleri ışıltısını kaybedip kararmaya başlıyordu. Kendimi sahneye en son çıkan sanatkar gibi hissettim. Sanki yerde bulunan yapraklar ayaklarımın altına serpiştirilen gül yapraklarıydı. Devrekli dostlar Yedigöller için Dünyanın Yedi Harikasından biri demişlerdi.Gerçekten de öyle imiş. Sanki Cennetten bir köşe gibi.
Hanımlar gölün kenarındaki bir masaya oturup Devrek'ten aldığımız nevaleleri hazırlarken ben Şelale ve Gülen Kayalar tabelalarını görüp Deringölün yanındaki patikadan yürümeye başladım. Birkaçyüz metre ilerledikten sonra Hanımların yemek hazır ikazıyla geri döndüm. Yanımızda getirdiğimiz peynir zeytin poğaça domates salatalık ve haşlanmış yumurtalarla karnımızı doyurduk. Ama Devrekli dostların gelmeden önce sucuk alıp ızgara yapmamız konusundaki önerilerini dinlemediğimiz için pişman olduk. Sizlere önerim birgün yedigöllere gitmeye karar verirseniz yanınıza mutlaka ızgaralık birşeyler almanız olacaktır
Bu arada ömrümce unutamayacağım bir doğa olayı yaşadım. Bir ara hafif bir esinti çıktı ve bu esintinin etkisiyle gökyüzünden altın sarısı, gül kurusu yapraklar aynen kar yağar gibi dökülmeye başladı. Hala o anı niye fotoğraflamadım diye yanıyorum.
Yemeğimizi bitirip Piknik alanından Bolu istikametinde yola devam ettik. Daha ziyaret edeceğimiz 4 göl vardı önümüzde.